BeYiN

Bazen çok derinlerde hissederim kendimi, bir sebeb aramaksızın. Niye böyleyim demem. Tabi boğulma riskimi de gözardı etmem. Geçenlerde beynin işleyişi ile alakalı bir kitap okurken beynin sinapsisler yoluyla sıvı salgilayarak çalıştığını ve bu çalışma mantığının tam tespit edilemediğini öğrendim. Yani beyin tepkilere göre farklı düzeylerde sıvı salgılayarak çalışmakta. İşin garibi aynı olayı ard arda yaşasak bile farklı beyin salgıları oluşmakta. Hani beynimiz sulandı sözcüğü mecazi anlamda çok doğru olmakla birlikte gerçek anlamda çok yanlış. Çünkü düşünme yetisinin zayıflaması demek salgıların azalması dolayısıyla beynin kuruması demek. Bu kısa beyin bilgisini neden anlattığıma gelince; derinlerdeyken neden sebeb aramadığımı, niye böyleyim demediğimi ve insanların bana neden böylesin demesini istemediğim için anlattım. Bu soruların cevapları beynin sırları çözülünce kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Boş yere bunları düşünerek değerli beyin sıvılarımızı harcayıp sinapsislerimizi kurutmayalım. Her ne kadar kabul edilmese de bir çoğumuz hayatının büyük bir bölümünü kuru sinapsislerle geçiriyor olduğu için vermiş olduğum tavsiyeyi tutmalarını temenni ederim. Bu yazıda beyninizi bu kadar sulandırmaya çalıştırdığım yeter. Allah sinapsislerinizin sıvılarına zeval vermesin...

Nedendir Bilinmez Bir Yazı!!!

Bir durgunluğum var bu akşam hayata karşı. Sanki zaman hiç akmıyor gibi ama nedense bende hiç durmuyor gibiyim. Belki biraz susup dinlemek lazım karanlığının fısıltılarını. Bu insanoğlu ne garip sonsuz karanlığı aydınlatmaya çalışır hep. Hele de sahilde bir yerde ikamet ediyorsanız bu manyaklığı daha iyi anlarsınız. Yükseldikçe karanlıklaşan dünyanın dipteki aydınlıkları...Galiba bu söz herşeyi anlatmaya yetti. Tercih sizin dipteki aydınlık mı, yüksek karanlıklardaki yalnızlık mı?

Öylesine İçimden Bir Ses !!!

Tek bir düşünce yeterli unutmak için herseyi. Tek bir heyecan nasıl sevmeye yeterse, tek bir hüzün de kaybetmek için yeterli. Bir kıvılcım misali yaşar oldum insanların gönüllerinde. Bilmem neden böyleyim ben. Şarkılarda, filmlerde yaşayan bir Kahraman olmak isterdim seçme hakkım olsa. Ama gönül şarkılarının, aşk filmlerinin kahramanı olmazdım. Çünkü onlarda yaşanmışlıkların bir sonucu. Ben imkansız aşklar için yaratılmışım ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı diye sözleri olan bir gerçekliğin parçası olmak istemezdim katiyen. Ben öyle olmalıyım ki; bu niye böyle diye sorgulamamaliyim her zaman yaptığım gibi. Hep hayata karşı umarsiz boş vermiş oldum. Hiç saygi duymadım hayata, aşka, sevgiye. Sevene sevilene hep bir garip baktım. Aşkta sevgide bir tek şey vardı benim için; o da hiç birşey. Her ne olursa olsun her zaman hiç ama hiç sıkılmadan dedim ve demeye devam ediyorum ki, HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL ve GEÇ DEĞİL BİR ŞEY İÇİN HİÇ BİR ŞEY...

Alaçatı BARBUN Restaurant!!!

Alaçatının yemek anlamında en'lerini tatmak istiyorsanız gidebileğiniz tek adres BARBUN'dur. Usta Chef Kemal DEMİRASAL yönetimindeki barbun harika lezzetleriyle aklınızı başınızdan almaya hazır.Yapmanız gereken tek şey BARBUN'daki yeriniz alıp dünyaca ünlü şaraplardan yudumlarken damak tadınızı çoşturacak lezzetler için kendinizi usta Chef Kemal DEMİRASAL ve ekibine bırakmak!!!
www.barbunalacati.com

Varlığıyla çevresine mutluluk veren. Gülüşüyle adeta buzdan kalpleri eriten. İki dudağının arasından çıkan bir tatli lakırdıya dünyalar değişilmeyen, güneşin yeryüzündeki yansıması olan, o Nur cemalli güzelliğin; Kar tanesi saflığında,buz kristali keskinliğindeki yüreğiyle nice mutlu yaşlarda sevdikleriyle olması dileğiyle...
MUTLU senelere ZATIŞAHANE!!!

Bilgilendirme!!!

Yorum yapmak için paylaşımın altındaki yorum bölümüne tıklayıp Yorumlama Biçimini ANONİM seçerek notunuzu yazıp gönderebilirsiniz!!! Bu yol ile çok kolay ve kaydolmadan yorum yapabilirsiniz...

Muhteşem Bir Animasyon HeZaRFeN !!!

                                                     hezarfen-themovie.com

Tam Destek!!!

Afrika izlenimleri arasına Kadir Has'lı öğrencileri serpiştirmek güzel oldu. 14 Şubatı Büyük bir merakla bekliyoruz...

Afrika İzlenimleri...

Gördüğünüz bir aslanın aynada ki yansıması veya fotoshop değil. İki kralın sırt sırta güç birliği...

Afrika İzlenimleri...

Tüm zamanların,tüm coğrafyanın gelmiş geçmiş en fazla iktidarda kalan ailesinin, en ihtişamlı fertlerinden birisi fotoğrafda gördüğünüz erkek aslan.

Ormanların kesinlikle tek hakimi. Astığı astık,kestiği kestik...

Afrika İzlenimleri...

Renklerin canlılığını anlatmaya yetmeyen bir fotoğraf. İnsana o kadar alışmışlar ki neredeyse gelip üzerinize konucaklar...

Afrika İzlenimleri...

Kendimi bir an İndiana jones filmlerinden çıkmış kamçılı adamlar gibi hissettim.

Gökhan Kutsal Emanetin Peşinde... :):)

coming soon :):)

Afrika İzlenimleri...

Maceraperest Türk massai Ersin. Massailer bu kadar kilolu değil ama ne yapalım can boğazdan gelir. Yemeye içmeye devam :):):)

Afrika İzlenimleri...

Gördükleriniz tam anlamıyla bir yaradılış harikası. Tümüyle bir zerafet abidesi. Görülmeye değer varlıklar...

Afrika İzlenimleri...

Tamamen araçların eski lastiklerinden yapılmış antiortapedik afrikaya özgü sandaletler.

Biraz üzücü,biraz garip,biraz faklı,biraz hüzünlü,bir o kadar neşeli,sonuç:AFRİKA

Afrika İzlenimleri...

Yine top tekniğimi konuşturduğum bir an. Belki farkında değilsiniz ama sağ ayağımla topu ,sol ayağımlada topun gölgesini sektiriyorum.Arka plandaki çocukların hayranlığıda cabası :):):)

Afrika İzlenimleri...

         İşte çok zor bir kare. Zamanla süper. herkese nasip olmayacak bir fotoğraf. Teşekkürler                   Şükrü (ATAR) ÜLKER :))

Afrika İzlenimleri...

Bu akşam bu kadar yeter. Bu geceye güzel bir serengeti mazarasıyla veda edelim...

Afrika İzlenimleri...

Çok tehlikeli bir çete bunlar haberiniz olsun. 7-8 metrelik bir ağacı 3 saniyede turlayabiliyorlar. :) Bize dikkat kesilmişler acaba bunlardan ne tokatlarız diye düşünüyorlar :):)

Afrika İzlenimleri...

Bu güzel manzaranın içinde bir haylaz gizli.. Çok hoş bir görüntü olmuş. Çekenin ellerine sağlık :)))

Afrika İzlenimleri...

Bu sevimli babunda yavrusunu besliyor.Çok tatlı olduğuna bakmayın bir hayli haylazdır kendileri. Elinizde ne varsa kapmaya çalışır. :):):)

Afrika İzlenimleri...

&

İşte gerçek bir avcı Sırtlan. Saygıyı hakeden bi avcı. Bence aslandan sonra gelen en teklikeli avcı. Çok akıllı, kesinlikle yalnız bir ava yaklaşmıyor. Bir kaç arkadaşıyla beraber gece çok can yakıyor. Çok teknik bir avcı. Benim favorim :):)

Afrika İzlenimleri...

İşte sürekli pijamalı olan sevimli zebralar. Çok uysallar sadece otlarıyla ilgilenip etliye sütlüye karışmıyorlar. Ama av avcı ilişkisini pek inceleme fırsatımız olmadı. İnşallah av olmazlar...

Afrika İzlenimleri...

İşte gezimizin kahramanlarından biri. Kendileri baya bir uzun boylu. Bu sevimli arkadaşlarla bir çok defa karşılaştık. Bilhassa genç olanlar acayip şirin hayvanlar.

               

Afrika İzlenimleri...

Hint okyanusu kıyısı. Tam gel-git zamanı. Deniz 150 - 200 metre çekilip geri geliyor her 6 saatte bir.

Afrika İzlenimleri...

İşte meşhur balık pazarı. Burayı gören ve o kokuyu hisseden arkadaşlarım 5 gün boyunca sadece ananas yemek zorunda kaldı. Ben ve fikret abi ise hiç ara vermeden yemeye devam ettik. :):):)

Afrika İzlenimleri...

İşte Afrikanın diğer yüzü sefalet hat safhada. Elektrik sadece ülkenin % 10'unda var su deseniz herkes kafasının üzerinde kovalar ile taşıyor varoşlarda...

Afrika İzlenimleri...

                                                     Tanzanya Kempinski hotel..

Dışardaki sefaletin aksine içerde gayet lüx bir hava var. Az gelişmiş ülkelerin kaderi. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. Orta sınıf yok...

Kısa Bir Mola !!!

Yakında Afrika izlenimleri ve görüntüleriyle görüşmek ümidiyle...

Meyilli Gönül...

Bazen meyleder gönlünü aşka insan. O zamanlarda çok şey görmez, sevdiğinden başka aşka meyilli gözler. Bütün kusurlar kapanır hayata dair. Artık bir amacı vardır yaşamanın. Sevdiğinin uğruna her an ölebilecekmiş gibi bile olman mutlu eder seni. Her ne kadar sevdiğinden ayrılacak da olsan, onun uğruna ölmek korkutmaz gözünü. Yanlış veya doğru, dolu dolu yaşarsın her anı. Herkese rest çeker, asi olursun sevdiğinden gerisine. Artık diğerleri teferruattır senin için. Tahammül edememeye başlarsın sevdiğinden gayrisine...

Tekil Şahıslar...

Çok hareketli, kalabalık bir hayatın içinde olup, tekil şahıslar olarak yaşamak. İşte böyle bir şeydir kalabalığın içinde yalnız olmak. Aslında insanlığın kaderidir yalnızlık. En önemli zamanlarında yalnızdır hep insan. Doğarken yalnızdır, ölürken yalnız. Farkında değildir bu sessiz yalnızlığın. Ta ki Azrail kulağına fısıldayıncaya kadar. Hep o sahte kalabalıklara aldanır ve dibine kadar inanır yalnızlık denen şeyin bir yalan olduğuna. Kimse yalnız hissedemez kendini, her zaman tutunacak bir dalı olduğunu zanneder. Unutmamalıdır ki; etrafındaki kalabalık, yalnızlığın ta kendisidir. Bir gün kalbinin derinliklerinde hissederek anlayacaktır yalnızlığı,mahlukatların en şereflisi...

Özlem...

    Sıcak bir yaz akşamı Ege'nin gözlerden ırak bir koyunda, salaş bir restauranta, cemaline kandığın gönlünün dilberiyle huzur veren saatler geçirmek, küre-i arz'da çok büyük bir nimettir. Egenin o deniz kokusunu, sevgilinin parfümüyle birleştiren o hafif serin havayı, içine çekmek için neler vermez ki insan? Kalbinin derinlerinde hissetiğin o sessiz ege siyahında, sevdiğinin mırıltılarına kalbinin vermiş olduğu o güzel tepkiyi hissetmek için neler feda edilmez ki? Gece,ege sahilinde hafif dalga sesleri eşliğinde, yüzüne ay ışığı vurmuş gönlünün dilberinin dizinde,gözlerinin içine bakarak uyumak için neler yapılmaz ki...

Çok Başarılı Tebrik Ediyorum!!!

Grease Müzikali - Kadir Has Üniversitesi öğrencileri from Can Sarcan on Vimeo.

Kadir Has Üniversiteli arkadaşları tebrik ediyor ve devamını bekliyorum. İhtiyacımız var böyle çalışmalara...

Bir Büyük Hazinenin Çocuksu Sonu...

  Uzun zamandır içimde kanayan bir yara ve hayatımın en büyük pişmanlığıdır birazdan anlatacağım olay. Çocukluk günlerimde oynadığım en pahalı oyuncaklardı. Tabi şimdiki değerleriyle. Bahsettiğim şey dedemin taş plaklarıydı. Dedem vefat ettikten sonra kendi kaderine bırakılmış bir hazineydi ta ki benim elime geçene kadar. Çocukluğumdaki yaramazlığımı göze alırsak bana çok bile dayandı. Şimdilerde değerine paha biçelemeyecek ayriyeten manevi değeri hiç bir şey ile mukayese edilemecek bir hazineyi, frezbe yapıp fırlatarak parçaladım. Nedense o günleri çok iyi hatırlıyorum. Siyah bir poşetin içinde incir ağacının dalında asılı olan o hazineyi tek tek çekerek parçaladım. Siz bilmezsiniz ben ne Münir Nurettin Salçuk'lar ne Zeki Müren'ler ne Neşat Ertaş'lar ve belkide şimdiler de hiç kalmayan ne değerli seslerin taş plaklarını parçaladım... Bu pişmanlık ömrüm boyunca yakamda. Ne yapsam kurtulamam...

Düşünmek...

       Bir konu üzerinde derinlemesine düşünüp, o konu hakkında kendi fikirlerini yansıtabilmek çok önemli. Ama ben herzaman düşündüğünü zannedip başkalarının fikirleriyle kendilerine bir yol çizen şahsiyetlerin arasında olduğum için, hep bu durumu yadırgamışımdır. Düşenebilmenin ne olduğunu bilmeyip de karşımda düşünerek birşeyler yaptığını anlatan ve düşündüm dediği şeyin yanlış olduğunu daha sonra düşünüce de anlayamayan, bir başkasının telkiniyle yanlışın farkına varan kişilerle bir çok kez aynı ortamda bulundum. Bu düşünürleri gördükçe düşünmek hakkındaki düşüncelerim,bir önceki düşüncelerimi bastırarak yeni bir düşünmeye sevk etti beni. Bu sevkden çıkardığım sonuç; bulunduğum ortama uyum sağlamak için düşündüğümü anlamamalarını sağlayarak onları düşünmeye yönlendirmek oldu... Bu yazdıklarım sadece düşünceden ibarettir. HÜKÜMSÜZDÜR!!!!

Aç gözlerini artık KAPTAN!!!

Kaptan silkelen ve kendine gel. Aç şu gözlerini, takımın sana ihtiyacı var!!!

Büyük hoca Hagi show!!!

Uykusuzluk Haline Sebebler....

Sevdiğim insanların yüzlerinin benim yüzümden bir anlık düşmesi beni bir gece uykusuz bırakmaya yetiyor. Haklı veya haksız birinin kalbini kırdım mı? Kırdığım kalbin kırıkları kalbime batıyor. Dahası kırdığım kalplerin bana kırılmadım demelerine inanamıyorum. Onlara inanmam için illaki yüzüme sicacik bir bakıp gülmeleri gerekiyor. Yoksa kat-i suretle rahatlatamiyorum vicdanı mı!!!
Uykusuz gecelerime derman olmak isteyen sevdiklerim,Unutmayın bir gülücük yeter!!!

Deli Gönül!!!

Sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışım...
Böyle bir benzetmeye konu olacak sevdalar eskide kaldı sanırım. Üç vakte kadar da kalpler yalnız yaşamaya başlayacaklar sevdaları. Kendimi bir türlü ait hissedemedim,deli gönlüme sarı saçları bağlamadığım sevdaları...

Ona Göre" AŞK"

   Sıradan kişilerin içindeki o marjinal şahsın, sessizliğinin anlamı;AŞK'tır. Anlayabilene... Bilir ki o, AŞK konuşarak değil bakışarak anlaşılır.Gözlerdeki anlamdır ona göre AŞK. AŞK'ı bilenden çok bilir, yaşayandan da çok yaşar, gözden ırakda...
  Ona göre AŞK yalnızca sevgiliyle yaşanmaz..
  Ona göre AŞK hayatın her dakikası her saniyesidir...
  O bu yüzden aşkın değerini bilir ve AŞK'ı sıradanlıktan korumak için sessizliğine gömülür...

                                                                                      Anlamlandırabilenlere Saygılarımla...
  

Hayatın DOĞA'sında Var....

  Hani hayatın DOĞA'sında vardır ya tesadüfler. Her zaman insanları şaşırtır. Hiç beklemediğin zamanda, beklemediğin kıvamda bir güzelliktir. İyisiyle,kötüsüyle,çinkinliğiyle,güzelliğiyle hep hatırlanır...
  İşte onlardan biridir bu yazıyı kaleme alma sebebim. 2010'nun artık sadece gömlek giyerek dışarı çıkılamayacak dönemlerinde,soğuğu iliklerimize kadar hissetiğimiz günlerinde bir DOĞA harikasıyla tanıştım. Sıcacık sohbeti, bol kahkahalarıyla o soğuk geceleri bir başına ısıtabilen nev-i şahsına münsahır bir güzellikti kendileri. Bir dolu tanesi sertliğindeki duruşunu, su damlası yumuşaklığındaki kalbiyle birleştiren o alımlı, işveli, sevecen, DOĞA'l  kişiliğe, varlığından ötürü teşekkürler.
                                                                                                           Saygılarımla....